Detaylar:
Adı: | Minik 10333 | |
Tanışma Tarihi: | 17.12.2024 | |
Fakülte: | Mersin Tıp Fakültesi | |
Dilek: | Kedi Squishy Oyuncak | |
Durum: | Bekleniyor | |
Tanı: | Astım |
"1 çocuk 1 dilek" diyerek çıktığımız bu yolda birçok miniğimizi mutlu eden sonuçlar aldık. Şimdi ise çocuklarımız için hayati önemi olan kan ve trombosit ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir çalışma başlatıyoruz. Çocuklarımızın küçük dileklerini gerçekleştirmeye sonsuz ilgi gösteren sizlerin kan bağışını da aynı derecede destekleyeceğinize güvenimiz tam. İhtiyaç durumundan anında haberdar olmak isterseniz size SMS yoluyla kolayca ulaşabilmemiz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz. Duyarlılığınız için şimdiden teşekkür ederiz :)
Adı: | Minik 10333 | |
Tanışma Tarihi: | 17.12.2024 | |
Fakülte: | Mersin Tıp Fakültesi | |
Dilek: | Kedi Squishy Oyuncak | |
Durum: | Bekleniyor | |
Tanı: | Astım |
Denizin durulduğu gökyüzününse sonbaharın gidişine huysuzlandığı bir Mersin sabahında mutlulukla beraber Genel Pediatri servisine ziyarete gittik. Odalara bakınır iken küçük bir kız ile karşılaştık. Kendisi 9 yaşında ve Astım (Hava yolu darlığı ataklarıyla seyreden bir akciğer hastalığı) tanısı konmuştu. Yanına gidip elimizdeki oyunları göstererek oyun oynayıp oynayamayacağımızı sorduk. Kabul etmesiyle elimdeki oyunlara bakması bir oldu.
İlk önce gözü Buz Tuzağı oyununa ilişti, tabi hemencecik blokları dizmeye başladık. Kendisini ise o blokları dizerken öğrendik. 4. Sınıfa gidiyordu, Fenerbahçeliydi ve kedilere aşırı büyük bir sevgisi vardı. Kendi kedisinin doğum gününü dahi biliyordu, kedilere sevgisi o kadar büyük ki o sevgiyi ne örtecek bir yorgan ne üstünden geçecek bir söz vardı. Oyun arka planda kalmışçasına kedilerden bahsediyorduk. Sohbet o kadar derine inmişti ki son bloğu devirdiğinin farkına bile varamamıştık. Sonradan ise kısa bir ara verdik, ikinci oyunumuz olan Cezalı Denge Oyununa geçtik. Tahtaları çekme sırası kime geldiyse bi yandan kuleye baktık bi yandan da sohbetimizi devam ettirdik. Hayatımda duymadığım türleri onunla öğrendik. Kıbrıs kedisi, Napolyon, Tekir, Ankara Kedisi, İran Kedisi, Siyam, Birman kedisi, Mavi Rus kedisi, Keşmir kedisi, Sibirya kedisi... ne varsa sıralamıştı. Kısa bi süre içerisinde de bu sohbet, kulenin "bana bakın!" dercesine tıkırdamaya başlaması ile bozuldu. Odağımızı oyuna verdik ve tahtaları çekmeye başladık. Kuleyi kim düşürdü hatırlamıyorum ama sonraki oyunun kutusunu açmamızla konuşmaya devam etmemiz aniden oldu. Kendisi veteriner olmak istiyordu ve veteriner olup olamayacağını sorar iken kendisine "Bugün doğum günün olsa kendin için en çok ne isterdin?" diye sordum. Kendisinin cevabı ise "Kedi Squishy Oyuncak" oldu. Cevabını aldığımız zaman ise son oyunumuz olan Bil Bakalım Kim oyununa geçtik burada oyunu fazlasıyla sevdi ve önce seçtiğimiz hayvanı sonrada ise insanı bulmaya çalıştık. İkisinde de hızlıca hangisini seçtiğimizi buldu. Bu hızlıca bitiriş, saatin tıklaması ve yüzünde oluşan doygun bir memnuniyet; yaptığım ziyaretin sonuna geldiğimizin fark etmemizi sağladı. En sonda ise konuşmamızı sona bağlayarak ve son bir el sallama ile odasından ayrıldık. O gün bu ziyaretimizde 9 yaşında, kedilere büyük sevgisi olan ve büyüyünce veteriner olmak isteyen küçük kızın yüzüne bir gülümseme bırakarak ayrıldık. En çok istediği şey yani dileği ise "Kedi Squishy Oyuncak" idi.
Peki siz, bu küçük kızın dileğini gerçekleştirip gülümsemesine ortak olmak ister misiniz?